Skolyozun tedavi sürecini belirlemek için skolyoza neden olan hastalığı, kişinin yaşını öyküsünü iyi bilmek gerekir. Tanıyı ne kadar erken koyarsak doğru planlama yapma şansı o kadar artacaktır. Çocukluk ve ergenlik döneminde büyümeyle beraber omurgadaki deformitenin artma ihtimali fazla olduğundan ve her skolyoz kişiye özgü seyir gösterdiğinden tek bir tedavi biçimi yoktur.
Tedavi ; skolyozun tanı konduğu yaş,skolyozun sebebi,muayene bulguları,eğriliğin yeri ve derecesi,radyolojik tetkiklerden alınan veriler ile ‘’kişiye özgü’’ olmalıdır.
20-25 dereceden küçük eğrilikler için izlem ve fizik tedavi önerilir. Kişi belli aralıklarla takip edilir ve bu aralıklarda olabilicek en iyi yaşam kalitesini elde etmek, eğriliğin artmasını engellemek ve hatta gerileme sağlamak için fizik tedavi uygulanır.
Eğriliği 20-40 derece olan ve büyüme potansiyeli olan kişilerde öncelikli konservatif tedavi korse tedavisidir. Yapılan çalışmalarda günde 20-23 saat korse kullanan kişilerin eğriliklerinin artma oranının daha az olduğu ve daha az cerrahi girişim geçirdiği kanıtlanmıştır. Korse kullanımının yanı sıra ‘’skolyoza özgü fizik tedavi ‘’ egzersizleriyle kişinin postürünü düzeltmek,eğriliğini derecesini azaltmak mümkün olmaktadır.
Eğriliği 40-45 derece üzerindeki eğriliklerde ise cerrahi gündeme gelir. büyümenin tamamlandığı kişilerde dondurma,düzeltme ameliyatı yapılırken, büyümenin devam ettiği yaşlarda uzayabilen rodların takıldığı cerrahi girişimler tercih edilebilir.